top of page
Merhaba, seni tanıtalım mı kısaca?

-Ben Elânur. Kırklareli Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünün ilk mezunlarındanım. 2018 yılında mezun oldum. Aktif iş hayatına 2020 yılında başladım. Ulaşım Sektöründe şehir plancısı olarak çalışıyorum.

Hangi sektörde ne yapıyorsun?

-Ulaşım sektöründe bir otoyol projesinin imar süreçlerinde şu anda görev alıyorum daha çok denetim kısmında olduğumu söyleyebilirim.

Şehir Planlama okumaya nasıl karar vermiştin?

-İlkokul ve ortaokul zamanlarında nasıl bir meslek yapmam gerektiğini düşünürken aslında hayal gücümü ve tasarımımı yansıtabileceğim, aynı anda birçok disiplinin bir arada yer alabileceğini düşündüğüm bir meslek dalı arayışı içerisine girdiğimde kafamda yavaş yavaş şekillenmeye başladı ve mimarlık fakültesinde bir bölüm okumam gerektiğine karar verdim. Daha sonrasında lise zamanlarımda net bir şekilde “şehir ve bölge planlama okumalıyım” dedim.

Bugünkü işin ve derslerinin arasında nasıl bir irtibat kuruyorsun?

-Aslında okul dönemindeyken bölümü biraz keşfetmeye başlıyorsun ve kendince bir çalışma pratiği oluşturmaya başlıyorsun. Ama tabi uygulama ve teorik arasında bir takım farklar oluşuyor. Atölyenin şanındandır hani grupça koordine olarak çalışman gerekir. Aynı anda birçok işin takibini yapman gerekir. Bunların temeli aslında okulda atıldı ama iş hayatında çok daha farklı beklenmeyen durumlarda ortaya çıkabiliyor. Bir yandan da temel otursa da iş hayatında farklı sorunlarla karşılaştıkça bu şekilde oluşuyor diyebilirim.

Derslere dönüp baktığında şu iş bana bir şeyler çağrıştırıyor ve dönüp bakmamı gerektiriyor, iyiki bu dersi almışım, iyiki bu kitabı okumuşum dediğin bir şeyler var mı ?

-Atölyede alansal çalışmalarımızda özellikle kamu kurumunun çıkardığı raporlar, envanterler bunlar mesela daha çok şu an günlük çalışma disiplininde oturup düşündüğümde, “he evet geçmişte bunlara bakmıştım, bunlarda işte farklı konuları araştırmama sevk etmişti beni” diyebiliyorum. Daha çok reelde çalışılan planlama dair bilirkişi raporları, plan raporları bunlar aslında öğrencilik döneminde daha çok okumalıymışım daha çok araştırmalıymışım diyorum. Tabi mutlaka teorik çalışmalar da bizim disiplinimizin temelini oluştursa da reelde olan şeyler üzerinden gitmek daha faydalı oluyordu.

Kırklareli’nde okudun, burayı düşününce aklına neler geliyor?

-Başta çok samimi ve aileydik. ilk mezun olmanın verdiği heyecan, aynı heyecan hocalarımızda da vardı bizde de vardı Tabi bu birazcık planlama öğrencilerinin kontenjan sayılarıyla da alakalı bir durum. Şu anda sanıyorum daha fazla alım yapılıyor. Biz o dönem daha azdık hepimiz iç içe birbirimizin ne yaptığından haberdardık. Çok güzel bir aile ortamıydı aslında. Şu an ben farklı bir üniversitede yüksek lisans yapıyorum oradaki ekol daha farklı ama Kırklareli bambaşka benim için.

Peki seni ne heyecanlandırıyor? En çok nerede ‘’işte! mesleğimi yapıyorum’’ diyorsun?

-Yani bunu çok içten söylemeyi isterdim, çünkü şu an pozisyonum gereği denetim kısmındayım. Ama şehir ve bölge planlama bölümünü okuduktan sonraki bence asıl sorunsal bu, herkes plan yapacak herkes bunu uygulamaya geçirecek şeklinde bir durum yok maalesef, önünüze mevzuat çıkıyor, kurumlar çıkıyor, politik durumlar da ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla bu konuda henüz heyecanım yok. Umarım yaşarım. Bence uygulamaya döktükten sonra ve onun sonucunu görmeye başladıktan sonra o oluşabilecek bir durum.

Şu an içinde bulunduğun ulaşım sektöründe sence plancılar neler yapabilir?

-İşin içine girene kadar bu şekilde çeşitleneceğini düşünmüyordum. Aslında multidisipliner bir bölüm şehir ve bölge planlama. Mesela okurken daha çok mimarlıkla iç içe olduğumu düşünürken şu anda belki içinde bulunduğum projeden dolayı da olabilir, harita mühendisleriyle de çok fazla çalışıyoruz. Dolayısıyla bence planlamanın denetim kısmı, yapım kısmı bunlardan da önce etüt çalışmaları,
raporlamalar her saydığım iş için ayrı bir pozisyon olduğunu görüyorum. Bunlar haricinde hukuksal süreçlerle ilgili danışmanlıklar verilebiliyor, bilirkişilik yapılabiliyor, değerleme aynı şekilde. Aslında çok dar bir pencereden bakıyormuşum ama tabi bu projeye göre değişen bir şey. Eminim farklı sektörlerde çalışan arkadaşlarım da daha farklı dallar olduğunu söyleyecektir.

Ulaşım alanında plancılar tam da şuraya odaklanmalı, mezunlar şuraya doğru gidebilir, diyeceğin bir şey var mı?

-Yap – işlet – devret modellerinde ya da kamu kurumlarında özellikle bu tip projelerde kamulaştırma konusu üzerine yoğunlaşılabilir. Benim de yaklaşık 6 ay önce pozisyonum değişti ve otoyol projesi kısmına yöneldim. Bu kısma geçtiğimden beri bu alanda daha çok şeyler öğrenmem gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak, ardından gelenlere ne söylemek istersin?

-Depresif mesajlar vermek istemiyorum çünkü bence heyecanlarını kaybetmemeliler. Ardımdan gelecek olan arkadaşlarıma ilk mesajım bu. Sonra da şunu ekleyebilirim: mezun olduktan sonra ne yapmak istediklerine net bir biçimde karar verip bu alanla ilgili iş ilanlarından aranan nitelikler konusundaki eksikliklerini gidermeleri bence çok önemli. Ben bunu bizzat deneyimledim hala da eksikliklerim var, bunları tamamlamaya çalışıyorum. Ama tabi şöyle durum da olabiliyor Türkiye’de, o yolu deniyorsun o yol kapalı, diğerini deniyorsun diğeri de kapalı. Olabildiğince şehir ve bölge planlamanın sunduğu bütün alanlarda ufak da olsa bilgi sahibi olmaları gerektiğini düşünüyorum: Programlar konusunda, mevzuat konusunda… Evet bu çok önemli kamu kurumlarında çalışılıyorsa kesinlikle tavsiye ediyorum. Açsınlar kitap okur gibi mevzuat okusunlar ve bunlarla ilgili sorunlar, davalar, dava konuları incelesinler. Bunlar gerçekten ufuk açıcı. Hatta hayrete düşürücü olaylar bile karşımıza çıkabiliyor.

Çok teşekkürler. Platas’a söylemek istediğin bir mesaj var mı? Öyle bitirelim

-Herkese selamlar hepinizi çok özledim. En kısa zamanda sizlerle buluşmak istiyorum hatta ortak bir ders bile yapmak güzel olabilir. Teşekkür ederim herkese
blog1-gorsel_edited.jpg
bottom of page